Sultan Abdülhamid Han Cemiyeti’nden ‘Yardım için mi, işgal için mi geliyorsunuz’ sorusu?
BURSA (İGFA) – Kahramanmaraş’ta 10 ilde hayatı durduran depremin acısı devam ederken, Sultan Abdülhamid Han Kültür ve Eğitim Derneği Lideri Turgay Yazıcı, olayın arka planında farklı bir plan işletilmek istendiğine dikkat çekti. Vatandaşları uyaran Yazıcı, Millennium Challenge 2002 tatbikatını hatırlatarak, birlik ve beraberlikten ödün vermeden kaos ortamı yaratmamak gerektiğini söyledi.
“21 YIL ÖNCE YAZILAN Senaryonun GERÇEKLEŞME İMKANIYLA KARŞIYAYIZ”
Komplo teorileri gibi görünen ancak üst üste konulduğunda çok tehlikeli bir senaryoya dönüşen bu duruma herkesin dikkat etmesi gerektiğini vurgulayan Turgay Yazıcı, “Görüyoruz ki, dünyanın giderek büyüyen bir Türkiye’ye tahammülü kalmadı. daha güçlü, emin, tüm mazlum coğrafyalara sahip çıkan ve bölgesinde söz sahibi olan. . Ülkemizin kan ağladığı bu üzücü günde daha büyük acılar yaşamamak adına bugün içinde bulunduğumuz durumdan bahsetmek istiyorum. Yaşadığımız deprem sıradan bir afet değil. Bugün 21 yıl önce yazılmış bir senaryonun gerçekleşme ihtimali ile karşı karşıyayız. Anakarada 9 saatin ortasında ve 7 kilometre gibi çok sığ bir derinlikte 7,7 ve 7,6 büyüklüğünde iki sarsıntının meydana gelmesi düşündürücü. Deprem yüzeye çok yakındı ve şehirlerin ortasından geçti. Simülasyon yapıldığında Almanya’nın alanı ile aynı büyüklükte bir alan yok edilmişti. Almanya’nın tamamen yok edildiğini hayal edin. İşin ciddiyeti ve ölçeği gerçekten ürkütücü” dedi.
KAOS ORTAMI YARATMAK İSTİYORUZ
Amacın kaos ortamı yaratmak olduğunu öne süren Yazıcı, “Bu depremin bazı uzmanların dediği gibi ürkütücü bir deprem olma olasılığı nedir? 1999 Marmara depreminde ABD’ye ait bir geminin Marmara’da bulunması, Kahramanmaraş depreminden birkaç gün önce benzer bir geminin Marmara’da demirlenmesi, bazı Avrupa ülkelerinin konsolosluklarının güvenlik gerekçesi ile kapatılması, İstanbul Kağıthane Anlamsız. fay sınırlarının olmadığı bir bölgede küçük bir deprem ve tabii ki o gün için pek bir anlam yükleyemediğimiz 2002’deki “Milenyum Mücadelesi” tatbikatı… Güçlü bir süreçten geçiyoruz. kafalar. Ve altını çizmek isterim ki; Bugün birbirimize aşık olma zamanı değil. Her halükarda, bugün birbirimize aşık olmanın ve başkalarını mutlu etmenin zamanı değil. Büyük bir felaketle karşı karşıyayız. Orman yangınları da bir o kadar iyiydi. Bu ülkede 20 yılda 2 günde yanan ormandan çok daha fazlası. Olağanüstü bir şekilde afetlerle sınandığımız bir süreçteyiz. Ve her olay milletimizin orta yerinde bir bölünme ve kaos ortamı yaratmaktadır. Bu olaylar 5 Mart 1959’da yapılan antlaşmayı akla getiriyor. Bu antlaşmaya göre; Türkiye’nin doğrudan veya dolaylı olarak tecavüze, sızmaya, yıkıcı faaliyete veya sivil saldırıya maruz kalması durumunda ABD’nin müdahale etme hakkı vardı. öğede belirtilen; Yine tecavüz, sızma, yıkıcı faaliyet ve sivil saldırı gibi kavramların ne anlama geldiğine ve hangi durumda meydana geleceğine yine Amerikan yetkilileri karar verecekti. İşte kaos ortamında aklımıza ilk gelen bu anlaşmadır” dedi.
niksar-ajans.com.tr